Mal mısın?

Sevgili günlük, şöye bir blog günü yapayım kendime dedim, kişisel ne kadar blog varsa bi güzel dolaştım. Gördüğüm manzara karşısında nutkum tutuldu. Cidden diyorum bak, manzara paşalarımızın dediği kadar var… Ama… Çok başka yönlerden…

Bu bloglarda bütün zımbırtılarını anlatıyor millet, işte ayak fetişisti nasıl oluyorlar anlamıyorum, kokan ayak yalanır mı zımbırtısından tutun, sarmayla ilişkiye girsem bekaretim bozulur mu zımbırtısına kadar bir yığın alıklık görmek mümkün ( yani bu alıklıkları ben de yapıcam ama, değinmek istediğim şey başka)…Ama bu alıklıkları ballandıra ballandıra anlatan zevatın, iş, gerçek dünyaya bakmak babına geldiğinde sınıfta kaldığı kesin.

Bu bloglar onların UYUŞTURUCULARINA dönüşmüş. Kızdığım nokta, başlarına gelenleri dürüstçe anlatmaları değil, bu anlatılanların gözlerini ve vicdanlarını kör edecek derecede olması…

Yani Allah aşkına! Hep ilişki, ilişki, ilişki var bu bloglarda, ama tek boyut: Cinsellik ( Bakın bu sefer argo kullanmadım)

Kişisel blogcuların bastırılmış dünyaları bir tek blog aleminde ayyuka çıkıyo, ee millet de bloglarında vücudunun, yatağının, afedersiniz her bir yerinin her bir tarafından bahsediyor… Çünkü şöyle bir dünyasına döndüğünde gördüğü şey, onu mutlu edecek bi şey değil. Bok yığını gibi afedersin. Ne yapsın, boku yerine bloguna sığınıyor o da.

Tabi Blog dünyasında ayrı bir alem yaratıp, orada meşgale bulmak, gönül eğlendirmek hoş, hoş ama…

İş yerinde, orda burada karşılaştığı şebelek, maymun muamelesi de aynen, tam gaz devammmmm

Bence kişisel bloglar, sokakların isyanını, hakkını aramaktan çok uzak. Korkak, bencil, çıkarcı, tamamen hazcı bir yaratık var etmenin aracı olmuş.

Benim Gonzo operasyonum, altını çiziyorum Egoistliğinizden taviz vermeden size insanlığınızı koruma garantisi veriyor canım arkadaşlarım.

Şöyle diyor; Lan eğlen, gırgırını yap, makaranı çevir, daya döşe! AMAAA… Hayvan da olmamak için, haksızlıklara baş kaldır, kaldıramıyorsan baş kaldıracak arkadaşlara takıl,

Fırlama olma demiyor GONZO, fırlama ol, Tamam. Ama EFENDİ de ol! Yerine göre ol!

Eğlenmesini de bil, Eğlendirmesini de, Sevmesini de bil, Sevdirmesini de! Hakkını da bil, hak etmesini de… İşte sana yeni bir mesele!

Ben denedim iyi geldi. Mal olmadığımı tescillettim böylece, darısı başkalarına…

Gonzo’nun fırıldak gözünü yiyim. Nerden, nasıl düşündük bu operasyonu yapmayı biz ya, hay aklımızı seviym.